Kamuoyunu Bilgilendirme
SİYEZ BUĞDAY GERÇEĞİ
BİLİMSEL VE EKONOMİK GERÇEKLER
Siyez
Siyez, kaplıca ya da einkorn, Fransa, Fas, Yugoslavya ve Türkiye'de yetişen, Triticum boeoticum türünden yabani buğday türünün kültüre alınmış formudur. Triticum dicoccum buğdayı ile birlikte erken dönemde kültüre alınan buğday türlerindendir.
Bilimsel adı: Triticum monococcum
Familya: Poaceae (Buğdaygiller)
Takson Basamağı: Tür
Tür: T. Monococcum
Yukarıda bilimsel sınıflandırması bulunan siyez ve farklı adlarda ülkemizde bilinen ıslah materyali olarak yıllardır kullanılan buğdaygiller ailesinden yabani bir türdür.
Ekonomik değeri üretici için sıfırdır. Şu anda piyasada alıcısı bulunmamaktadır. Toptanda ise 2019 yılında 3.5 tl civarın işlem görmüştür. Ülkemizde ekmeklik buğday verim ortalaması 285 kg dir siyez türünün civarında Ortalama verimi ise 60 kg olan
KAMUOYUNU BİLGİLENDİRME.
Ülkemizde maalesef son dönemlerde sosyal medya kaynaklı bilim dışı olarak Sadece ülkemizde bir hazine gibi sunulan ancak ülkemizin binlerce bitki çeşitlerinden hiçbir farkı olmayan bir tür ve çeşit hakkında spekülasyonların yanlış olduğunu bu türün tüm araştırmacılar tarafından ıslahta yıllardır kullanıldığı ortada iken kamu kurumları yerel kuruluşların ülke kaynaklarını çarçur etme yoluna dönüşen Siyez buğdayı kullanılarak Türk üreticisi ve Tüketicisini kandırılması konusunda bilgilendirmedir.
Ülkemizde popüler kültürün ve fantezi dünyasının çok sevildiği ve sosyal medya imparatorluğunun insanlara şişirdiği yalanlardan biri olan Siyez buğdayı (Bilimsel adı: Triticum monococcum) hikâyesi maalesef ülkemizin yöneticilerini ne durumuma sokuyor. Hemen hemen her gün bir kamu yada özel sektör kuruluşunun basında haberi çıkıyor.
Siz liyakatsiz insanların sağdan soldan duyma bilgileriyle bir şeyler yapmaya kalkarsanız maalesef böyle durumlara düşersiniz. Harcadığınız paralar devletin milletin ve toplumdaki her bireyin. Ülke adına Türk tarımı adına iliniz adına bir şeyler yapacaksanız eğer bırakın fantezileri bilimsel gerçeklerle çalışın ve vatandaşa hizmet edin.
Ülkemizde bir yalan dolaşmakta 10 bin yıllık buğday sağlıklı buğday yok efemdim genetiği değiştirilmemiş buğday sosyal medya yazılı medya yıkılıyor, bir çalışma görün gitsin. Sonra bunu ciddi ciddi kamu projeye dönüştürüyor ve yerel yönetimlerde sahipleniyor, projeler paralar törenler hazırlanıyor.
Gerçekleri ise önce ekilen buğdayın siyez mi (triticum monococcum) olduğu bile belli değil çünkü ülkemizde bakanlık yada Tohumluk Tescil Sertifikasyon merkezi müdürlüğünün sertifikalandırdığı yada kayıt altına alınmış milli çeşit listelerinde yer alan bir çeşit görülmemektedir. Nereden nasıl üretildiğinin standardı olmayan yani tohumluk vasfı alamamış bir tür yada çeşitte proje yapmak ve bu projeye kaynak ayırmak sanırım bir hata ve suçtur.
Ülkemizde Tarım Bakanlığına bağlı resmi kurumu tür ve çeşitlerin kayıt altına alınması için araştırmalar yapmakta ve ülkemizde var olan 230 adet özel sektöre ait Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğümüze bağlı 49 kamu araştırma enstitüsü ve ülkemizdeki Ziraat Fakültelerince hiç çeşit geliştirmemiş ve piyasaya sürülmemiş olması bile bu bitkinin ne tek başına ne denli önemsiz olduğunun ispatı. Bu tür ıslah amaçlı kullanılan bir gen kaynağıdır.
İşte sorun burada başlıyor Projeler yapıyor yerel yönetimler ve bazı sivil toplum kuruluşları buna sahip çıkıyor. Paralar harcanıyor sonuç ortada üreten çiftçinin ürünü ortada kalıyor Bir eken bir daha ekim yapmıyor.
Biz ülkemizde faaliyet gösteren Trakya bölgesi tohumluk kuruluşları ve bilim insanları olarak ülkemizdeki saçma sapan algılarla Türk tüketici halkını abartı sağlık ve gıda söylemleriyle kandıran ve ülkemiz üreticisine darbe sayılacak kadar verim kaybına neden olan bu tip çalışmaları kınıyoruz
Eğer tarım için projeler yapılacak ise birileri herhangi bir konuda tüketiciyi bilinçlendirmek istiyorsa bölgenin gerçek kaynaklarını ortaya çıkaracak tüketicilere sağlıklı ve ekonomik gıda sağlayacak projeler yapmalı. Üreticilerine gelirlerini artırıcı projeler geliştirmelidir. Biz Trakya Tohumcular Derneği olarak bu projeler için maddi ve manevi olarak her zaman elimizi taşın altına koymaya hazırız.
Liyakatsiz bir ekiple araştırma yapmadan bilimsel verileri bilim adamalarına sormadan sadece sosyal medyadan takiple ne proje ne de başarı sağlanır. Siz inandırıcı olmak istiyorsanız gelin bu işi bilen bilim insanları ar-ge kuruluşları ve konusunda uzman insanlarla çalışın ve kendiniz küçük düşürmeyin ve milletin parasını harcamayın.
Ülkemizin bölgemizin kaynakları sonsuz değildir çarçur edilemez.
bu tür dekardan kazanç üretici için 200 tl olup üretim maliyeti ise yaklaşık 500 tl dir.. Üretici bu fiyatlarla her dekar için 300 tl zarar etmektedir.
ÜRETİÇİYE BU KADAR ZARAR VEREN BİR ÜRÜNÜ PROJELENDİRMEK KİME NE SAĞLAMAKTADIR….